5 Ocak 2010 Salı

Adıyaman Tütünü Strikes Back






















Malumunuz, 19 Temmuz 2009 sigara yasağına bir de, devam filmlerini beklediğimiz 4 Ocak 2010 sigara zammıyla nostaljik MSN sürümleri tadında fiyatlanan (Marlboro 7.oo, Parliament 7.50 olmuş.) sigaralar da eklenince, Ankara dolaylarından efil efil esen IV. Murat rüzgarlarını fark etmemek olanaksız hale geldi.
İşin ilginç yanı, bu rüzgarın en çok keyiflendirdikleri ne toptancılar, ne sigara şirketleri. Zevkten dört köşe olanlar, orda burda mutluluktan pembe elbiseli balerinler gibi hoplayan "Duman Avcıları".
"Ooh şahane, beter olsunlar. Sigarayı bıraksınlar. Sevmiyom ben sigara, ciğerlerimi seviyom. 50 TL olsaymış aslında baba yea. Oley zam, yaşasın zam."
Bu insanlardan ve tavırlarından güç bularak açıklığa kavuşturma gerekliliği hissettiğim birkaç nokta var. Geçmişten bu zamana, halkın sağlığı düşünülerek atıldığı söylenen bütün adımların arkası nasıl ki merdiven altı dolabı doluluğundaysa, bu da öyle.
Bu zam, uzun ve sağlıklı yaşamamız umursandığından değil, sigaradan dolayı doğan hastalıkların tedavilerinin sigorta sektörüne getirdiği yük, sigara gelirlerinden fazla olduğu için var. Sigara satış gelirleri, sağlık sigortası yükünden fazla olsaydı eğer şu an duman avcısının kahvesini yudumladığı mekanda, sigaramdan çektiğim nefesi ona doğru üflüyor olurdum ve işin en önemli kısmı bunu engelleyecek herhangi bi yasa olmazdı. Yoksa hiçbir bıyıklı yaşam formunun "Bebişlerimiz sağlıklı yaşasınlar allahımızın izniyle, uzun uzun bele" gibi bir derdi yok.
Bunun en belirgin yansımalarından birine yönelelim. Fiyat artışları kimse kendi kurtuluşunu/ intiharını seçmesin diye insanların zamanla alışacağı türden. Bu şartlar dahilinde sarma sigara ya da toptancılara yönelecek belirli bi kesimin haricindeki insanlar, sigara içmeye devam edecekler. Bu tarz zamlar vergi toplamanın en adeletsiz, evet, ama en etkili yolu ne yazık ki. Hep böyleydi.
Hadi her şeyi geçiyorum, ülkedeki yancılık ve beleşçilik müesseselerinin sonu olabilir bu bak. Kimse tonla para ödediği sigarasını paylaşmak istemeyeceği için bozulacak dostlukları, arkadaşlıkları, yitip gidecek yancılarımızı düşündükçe kalbim sıkışıyor. Böyle böyle değerlerimizi kaybediyoruz biz. Üstelik birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde. Gözlerim doluyor, daha fazla yazamayacağım.

Ha bu arada tehlikenin?
Ulan tamam be.

2 yorum:

Mahmut "Yeşil" Yıldırım dedi ki...

sigara içerken pencereden düşen kızların sağlık masrafları var bir de. googla'de aratılacak kelime şu: "sigara içerken pencerede düşen kız".

vera dedi ki...

eskiye kıyasla tedbirliyim. balkondan sigara içmek için sarkmadan önce kendimi belimden, masanın ayağına bağlıyorum fakat, nolur nolmaz, bi aksilik oldu diyelim. o zaman beni "kendini nathan petrelli zannedip camdan atlayan kız" olarak google'da aratırsanız ancak o zaman ruhum diğerlerine ulaşacaktır. ebedi mutluluk huzur falan.

Yorum Gönder